29 Mart 2013 Cuma

Paris Kitap Fuarı

Geçen hafta Paris Kitap Fuarında görevliydim. Pek tabiki de Türkiye standında. Ilk günler ne yalan söyliyim tedirgindim nedeni her sene standı basan ermeni grubu. Geçen sene baya olaylı geçmiş olsa gerek ki bu sene böyle bir saçmalıkla karşılaşmadık. Gerçi karşılaşsaydıkta blogumun reytinglerini yükselticek fotoraflar çekebilirdim :) napalım bu sene olmadı.

Çalıştığım 5 gün boyunca beni mutlu eden ve gururlandıran sohbetlerde bulundum. Fransızların standımıza ugrayıp ülkemiz hakkındaki güzel yorumlarını sizinle paylaşmak istiyorum ki sizde bu gururu paylaşın.

İlk olarak belirtmek isterim ki ülkemizi ziyaret edenlerin hepsi hayranlıklarını anlata anlata bitiremiyorlar. Türk insanının misafir perverliğinden tutun Türk mutfağının lezzetine kadar. O kadar şaşırdım ki ! Söylediklerinin hepsi doğru biz bunu biliyoruz da Fransızların bu kadar tarafsız canı gönülden anlatımları beni o kadar mutlu etti ki anlatamam tüm yorgunluğum bir anda uçtu gitti! Hatta biri standımızın önünden geçerken "ben Atatürk'ü çok seviyorum diye bğırdı"

Yaşlı bir amca vardı uzun süre sohbet  ettik kurtulus savaşından tutun da Atatürk'ün hayatına kadar herşeyi biliyor. Ayrıca türkçenin çok güzel bir dil olduğunu söyledi size aynen söylediklerini aktarıyorum " Burda herkes türkçenin arapçaya benzer bir aksanı olduğunu düşünüyor. Halbuki türkçe o kadar güzel bir dilki, şarkılarınıza ve konuşmalarınıza bayılıyorum" dedi. Benim suratımda açan çiçekleri tahmin ediyorsunuz heralde:)

Başka bir kadınsa fuarı saatlerce gezmenın vermiş olduğu yorgunlukla soluğu bizim standta aldı ve bana aynen şöyle dedi " çok yorgunum burda biraz dinlenebilirmiyim, ben türklerin misafirperverliğini çok iyi bilirim bir kaç defa İstanbul'u ziyaret etmiştik. Başka standlarda oturamam ama burda rahat ediceğimi biliyorum dedi! Hemen bir çay getirdim yüzümde yine çiçekler tabi.

En son günde artık yorgunluktan bithap düşmüş standın yanında krakerlerimi yiyordum tam o sırada yanıma sonradan İspanyol bir gazeteci olduğunu öğrendiğim biri yanaştı ve bana" afiyet olsun dedi" bende gayet normal bir şekilde " teşekkürler sizde istermisiniz " diye elimdeki krakeri uzattım. Adamın cevap" fiziksel olarak size baktığımda avrupalı bir havanız var size Türk demem zor fakat yediğiniz krakeri benimle paylaşmak istemeniz tam bir Türk olduğunuzu gösteriyor" dedi. Hiç bir fransız bunu yapmazdı" diye de ekledi. Bize çok doğal gelen hareketler aslında başka kültürler için ne kadar önemliymiş onu anladım.

Bunlar benim için çok büyük mutluluklardı. Sizinle paylaşmadan yapamazdım. Türk olduğum için gurur duydum!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder