Parisliler



Ah Şu Çılgın Parisliler


Deli nüfusunun yoğun olduğu bu şehrin insanlarını anlatıcam size.  Niye bu kadar çok deliyle karşılaşıyorum bilmiyorum.  Acaba ben deliyim de onlarmı akıllı. Bu yüzden mi farklı geliyorlar bana bilinmez ama gözlemlerime göre  her 10 metre kareye 1 deli düşmekte. Zararsız, kendi halinde olan bu insanlar bazen enteresan manzaralarada yol açıyorlar.

İlk olarak belirtmek isterim ki  « Parisliler »  ve « Fransızlar » farklı karakteristik özelliklere sahiptirler. Bir parisliğe kızıpta sakın fransızları genel olarak yargılamayın! Parisliler yaşayış biçimleri, eğlenceleri , giyiniş tarzları ve yabancılara karşı tutumlarıyla tamamen ayrı bir halktır.
Parisliler,  turistlerle ilgilenmeyi çok sevmezler. Yanılıpta bir yol sorucak olucaksanız büyük bir ihtimalle size en yakın plan panosunu göstericeklerdir. Hele de fransızca bilmiyorsanız artık hiç yüzünüze bakmazlar ! Tamam tamam bu kadarda kötümser olmayalım sonuçta bu insanlarda öcü değiller ama genel olarak Paris'in göçmen ve turist nüfusunun yoğunlugundan sıkılmış bu halk, sizinle pek ilgilenmiyecektir .  Siz siz olun yolunuzu gençten bir ögrenciye sorun yabancı olursa daha da iyi olur.

Fransada nezaket çok önemlidir. Bu hem fransızlar hemde parisliler için geçerli bir kural. Hiç fransızca bilmiyorsanız bile mutlaka “ bonjour yani  "merhaba” demesini  öğrenmelisiniz.  Karşılaştığınız herkeze  bir şey sormadan veya istemeden önce mutlaka  “bonjour” demelisiniz. ( İşte bu hayat kurtaran bir bilgi!) Bu onlar için çok önemlidir hatta kibarlık uğruna bazen kabalaşabilirler !  Sizi ” bonjour” demeniz için açıkca uyarırlar. Bir kaç kelimede olsa fransızca konuşmanın  onların hoşuna gideceğini ve size karşı  sempati uyandıracağını zannediyorsanız hiç heveslenmeyin fransızcanın kötü konuşulmasına hiç  tahammül edemezler.  Hemen burun kıvırırlar.  Büyük bri ihtimalle de sizinle ingilizce konuşmaya başlıycaklardır . Gördüğünüz gibi bir klişeyi yok ettim birde derler ki fransızlar bilseler bile ingilizce konuşmazlar! Küllüyen yalan!  Bizim ülkemizde yerleşik yabancı nüfusu yok denecek kadar az olduğu için biz iki kelime türkçe laf eden yabancılara bayılırız. Bu Parisliler için tam tersidir .

Parisliler çok şık, sade, az makyajlı gezen bir halktır. Bizim kültürümüzün tersine ne kadar fazla süsleniyorsanız, ne kadar çok makyaj yapıyosanız o kadar alt tabakasınız demektir.  Parisin üst kesim sosyetesini zenginler değil , entellektüeller oluşturur. Halkta hep bu kesime özendiği için onlar gibi sade entellektüel bir tarza bürünüler Bobo diye adlandırdığımız bu giyiniş tarzı tam bir parisli stilidir.

Şaraba olan düşkünlüklerini belirtmem gerekirmi bilmiyorum.  Bu popüler bilgi tabikide çok dogrudur .  Büyük bir kesim her akşam birer duble içkiyle yemeklerini tamamlarlar onlar için şarap alkol bile degildir!

Diger popüler bir bilgi de fransızlar pistir! Pismidir ? Parislileri bilmem ama paris sokakları o güzel tarihi yapılarına yakışmayan bir sekilde kirlidir! Öyle çöp döküntülerinden bahsetmiyorum.  Nedenini anlamadığım bir şekilde sokağa işemeyi seven bu halkı,  her yere ücretsiz umumi tuvalet koyan paris beledigesi bile engelliyememiştir! Tabi unutmamak lazım ki maalesef sokakta uyuyan evsizlerin çokluğu nedeniyle sokaklar günden güne daha da çok kirlenmekte! Onlar için özel uyuma alanları verilmekte  ama eşyalarına çok bağlı olan bu insanlar, hırsızlık nedeniyle toplu halde uyumak istememektedirler.  Zaten hayatta ellerinde başka hiç biseyi kalmamış birinin onuda kaybetme korkusunu anlıyorum. En azından  sivil toplum kuruluşları tarafından sıklıkla sağlık kontrolleri yapılıp, yiyecek yardımında bulunuluyor.

Parisliler güneş  gördükleri zaman kendilerini tutamazlar hemen parkları, cafeleri , caddeleri doldururlar  veya çimlere uzanıp yanlarından hiç ayırmadıkları kitaplarına gömülürler.  Metrolarda yolculuk ederken  herkesin kitap veya herhangi bir şey okuduğunu sizde görüceksiniz .  Ben bir iki defa yolda yürürken bile kitap okuyanını gördüm! Enteresandi gercekten J Evet nerde kalmıştık parisliler güneşi çok sever çünkü güneş yüzünü yazın göbeğinde bile nadir gösterir .  Bu yüzden  güneşi değrlendirmek çokta şaşılacak bir davranış olmasa gerek.  Bu davranışlarını gayet insani buluyor , bende aralarına katılıyorum. O günlerde bu asık suratlı parisliler çok tatlı oluyorlar!

Fransız halkı konusmayı çok sever. Saatlerce sohbet ederler ve  dilleri damakları kurumaz ! sanırım tükrük bezleri diğer ırklara göre daha iyi calışıyor! Konuşmak onların milli sporudur.  Yolda markette yada herhangi bir yerde iki tanıdık birbirini gördüğünde artık onları ameliyatla bile ayıramazsınız! Cafelere oturup bir kahve sparişiyle 3 saat konuşabilecek kapasiteye sahiptirler ! konuşucak seylerin çokluğundanmı  yoksa büyük şehrin yalnız insan sendromunundanmı  bilinmez  konuşurda konuşurlar . Durdurabilene aşk olsun J

Pariste kadın erkek sexuel eşitliğini  neredeyse elle tutacak kadar hissedebilirsiniz! Bir bayan olarak yollarda,  trenlerde bakışlarla rahatsız edilmiyceksiniz.  Zaten kimse kimsenin suratına bakmaz herkes kendi halinde bişeylerle ilgilenir veya yoluna konsantredir.  Kadının insan muamelesi gördüğü ender avrupa şehirlerinden birtanesidir!

Öpüşmek mi? Biri öpüşmek mi dedi yoksa benmi öyle anladım? Yada bu konuyu açmam için aklımın bana oyandığı bir oyunmuydu? Evet öpüşmek serbest yollarda ,parklarda, trenlerde, orda burda şurda işte heryerde !! Paris’e gelipte öpüşmemek olmaz sevgiliniz yoksada edinin! Paris’in  aşıklar şehri olmasının nedeni mimarisinden, ambiyansından ya da müziklerinden değildir! Özgürlüğündendir ! Sizde bu güzel şehirde özgürce öpüşün!

NOT : Bu sayfaya parislileri tarif  amaçlı olsun diye “ Robert Doisneau “nun fotorafını koydum çünkü  gerçek Paris ve Parisliler Robert Doisneau’ nun fotoraflarında yaşarlar! Laf aramızda kapanışı da çok fiyakalı yaptım!

4 yorum:

  1. blogda ilk okuduğum yazı. çok hoş tabiki. Pelin yazar da farklı olması mı beklenir. koptuğum yeri özellikle belirteyim :) şehire ilk geldiğinde rehberinin eşin olması :D dikkatimi çeken diğer bir konu yazının genelinde çok mütevazısın, aslında doğrusu bu haklısın ama, eşek hoşaftan ne anlar diye düşün ve daha öğretici ol, boşver kibarlığı at bir kenara, ben şahsen parisi hiç görmedim, ilk kez göreceğim yakın zamanda inşallah ve sayende ne yapmam gerektiğini nasıl davranmam gerekeceğini bu yazıdan öğrendim. Kadının insan muamelesi gördüğü ender avrupa şehirlerinden birtanesidir cümlen özellikle birçok kişiye ibret olmalı. Gerçi anlayana sivrisinek saz anlamayana davul az misali dönüp dolaşıp aynı yere geldik... Lafı fazla uzatmadan parisi genel olarak çok çok özetleyen bir yazı olduğunu tahmin ederek teşekkür ediyorum sana...

    YanıtlaSil
  2. Bu benim gozumden yansiyanlar. Isterimki her Paris ziyaretcisi kendi fikirlerini benimle paylassin! Paris Herkeze ayni davranmayan bir sehirdir! Kimilerine cok nazik davranir kimilerini yorar oyuzden Paris'i bir tek benim gozumden cozmek belki cokta dogru olmiycaktir. Ama genel olarak bir fikir edinmenize yardimci bir yazi. Yorumlarin icin tesekkurler Bora takibin icinde tabi !

    YanıtlaSil
  3. Paris bana çok ama çok iyi davrandi :) Bloğumda Paris postlarım devam ediyor ve bitsin istemiyorum.. Doğumgünü hediyemdi bana Paris .. Bu arada bloğa bayıldım.. Takipte olacağım.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Paris hep iyi davranir zaten kotu davranan 'parisliler' :) Paris'le aranin iyi olmasina sevindim. Tekibin icin tesekkurler...

      Sil