Şüphesiz ki
Paris dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Her yıl 50 milyon turiste ev
sahipliği yapan bu güzel şehrin sırrını çözmeniz için, büyük caddelerden
uzaklaşıp, ara sokaklara dalmalı, yürürken de
başınızı hep dik tutmalısınız çünkü
burası süprizlerle dolu bir şehirdir.
Alışveriş denince Marais!
Sıkı durun
açıklıyorum, Paris’te modanın kalbi Marais’de atıyor. Marais, aslında bir Yahudi
mahallesidir ama ironik bir şekilde gay bölgesidir de. Bu iki ayrı grup birbirleriyle uyum
içinde yaşamayı başarıyorlar. Gayların
yaratıcı moda anlayışı ve yahudilerin türk mutfağına çok benzeyen lezzetleri
birleşince ortaya « Marais » çıkıyor.
Champs Elysées’nin
tersine Marais mahallesi alışveriş konusunda daha yaratıcı imkanlara sahiptir. İkinci el, vintage ve butik mağazacılığın cennetidir diyebiliriz. Paris’in hemen hemen
her bölgesinde olan bu tip mağazalar, Marais mahallesinde daha sık
rastlıyabileceğiniz sayıya sahiptir. İyi
organize edilmiş bu mağazalar yani haliyle Marais mahallesi, moda tutkunu, avrupalı
turistlerin ilk durağıdır. Sırf bu mağazalardan alışveriş yapabilmek için bile
Paris’i ziyarete gelenler vardır. Bazıları için
Eyfel kulesinin papucu çoktan dama atılmıştır.
Özellikle Rue du Rosier sokağı sağlı sollu çok şık
butikler ve lezzetli yahudi pastaneleriyle çevrilmiştir. Bu sokak tamamen
yahudilerin tekelindedir. Tabii Marais sadece bu sokaktan ibaret değil, 4.
Paris dediğimiz bu bölge geniş bir alana sahiptir, gezilecek ve alışveriş
yapılıcak çok yeri vardır. Burda insanlar şıklık yarışı içindedirler. Marais,
tarz sahibi kişilerin kendini rahatlıkla ifade edebildikleri, modayla uğraşan
herkesin uğrak noktasıdır. Özellikle gaylerin nüfusu çok fazladır. Gayler
modayı takip etmeyi kendilerine meslek edindikleri için bu bölgeden kopamazlar
bu sebeten Marais, gay clublerinin ve cafelerinin sıklıkla bulunduğu bir bölge
haline de gelmiştir. Onlar renkli kişilikleri ve imajlarıyla mahallenin enerji
kaynağıdır.
*Rue du Rosier « Marais »
*Rue du Rosier
« Marais »
Eğer hiç ikinci el ya da vintage tarzı alışveriş yapma alışkanlığınız yoksa ilk
etapta adapte olması zor gelebilir. Bu tür mağazalar genellikle vitrin dışı
giyinmeyi ve kendi stilini yaratmayı sevenlerin adresidir ve bu gerçekten
tecrübe istiyen bir alışveriş sistemidir. Tecrübeniz varsa ne ala ama eğer yoksa
« Hippy Market » gibi
mağazalar sizin daha çok ilginizi çekicektir. Burda da Vintage tarzı kıyafetler
satın alabilirsiniz ayrıca çeşitli genç tasarımcılarının da koleksiyonları
bulunmaktadır. İyi organize olmuş, geniş ve düzenli yapısının acemiler için iyi bir başlangıç
olacağını düşünüyorum. Başladığınızda duramıyabilirsiniz sizi bu konuda uyarmam
lazım!
Hippy
Market * 21 Rue du Temple 75004
Mamz’Elle Swing, 20 senedir Marais’de bulunan, adresini hiç değiştirmemiş
ve müdavimleri olan bir 60’lar butiğidir. İçeriye adım atar atmaz birden
zamanın geriye sardığını görürsünüz. Daha çok elbise tarzı tek parça ürünler
var her biri tek model, eşine rastlanılmaz parçalar. Bunun yanı sıra çantalar,
şapkalar, eldivenler hatta eski tarz şemsiyeler bile bulabilirsiniz. Paris’in
yağmura alışkın, tarihi yapısını hiç kaybetmemiş sokaklarında bu şemsiyelerle
hiç yabancılık çekmiyceksiniz. Tek ve farklı giyinmek, eskinin şıklığını
üstünde taşımak istiyenlerin adresidir burası.
Mamz’Elle Swing* 35 bis Rue du Roi de
Sicile 75004
Vintage ruhu
sadece giyim sektörüne bulaşmış sanmayın Lomography Gallery Store fotoraf makineleri üzerinde de bu havayı
yaşatıyor. Son zamanlarda sıklıkla turistlerin elinde bu tip eski model
makineler görmeye başladım. Sanırım ileri teknolojiden bunalmış bir gurubun
isyanı bu ya da doğruyu söylemek gerekirse vintage moda akımı bizi sarıp sarmalamış
durumda. Çocukluğumdan hatırladığım bu şık makineler, yeni teknolojiden son
derece uzak, ama kalbimize çok yakın bir yerdeler. Benim gönlümü çoktan
fethettiler bile. Fotoraf çekmeyi
sevmekten çok daha fazla bişey bu makineleri sevmek. Bu tıpkı çocukluğumuza dönmek
gibi.
Hadi
resimlerimizi bilgisayar ekranından kurtarıp onlara dokunabilmenin mutluluğunu
yaşıyalım.
Lomography Gallery
Store *17 Rue Sainte-Croix de la Bretonnerie 75004
Lezzet Sokağı !
Gelelim Marais’nin
lezzet tarafına, Fransız mutfağını tam olarak keşfe çıkamazsınız ama küçük bir
ara sırasında canınız fena halde fransızların
o meşhur soğan çorbasından çekerse, en iyi adres Les Philosophes. Hem tazelik, hem hijyen açısından güvenilir bir
yerdir. İşte bu Paris’te sıklıkla karşılaşamayacağınız bir özellik. Lezzetiyse
tam yerinde, soğan çorbasının hakkının verilerek yapıldığı bir yer. Ekmekleri
ise harikadır isterseniz satın da alabilirsiniz. Alışveriş sırasında soğan çorbası
arası hiç fena olmayacaktır.
Les Philosophes *28 Rue Vieille du
Temple 75004
Paris’te günden
güne « cupcake » çilerin sayısı arttı, birden bir popülerleşme oldu. Hem
pratik yenişi, hemde fiyatı açısında gençlerin ve turistlerin tercihi ama öyle
her yerde yenmez tabii. Sakın süslü görünüşlerine aldanıpta içeriye dalmayın
inanın aralarında çok kötü olanlar var. Paris
bu konuda bazen yanıltıcı olabiliyor. Çok şık dekore edilmiş cafelerden hüsranla
ayrılmışlığım çok olmuştur.
« Berko Cupcake » benim favorim renk renk lezzet
farklılıkları gösteren, hem taze hem
leziziz bu kekler, tam bir lokmalık hop ağzınıza attınız bitti bile! Ama lezzeti
sizi bir iki saat daha idare edicektir. Çalışanları ise keklerden daha lezzetli.
Paris’te işini severek yapan insanları görünce hemen fotorafını çekiyorum.
Purdy’de bunlardan biri. Hem
bu güzel kekleri yiyp hem de Purdy’nin size enerji veren kişiliginden
faydalanabilirsiniz.
Berko Cupcake
*33 Rue Rambuteau 75004
Marais mahallesi daha bir çok lezzeti ve şıklığı içinde
barındıran bir bölge. Önümüzdeki aylarda sizinle diğer adresleride paylaşıcam.
Fakat Marais için sadece alışverişin ve lezzetin durağı diye sınıflandırırsam
ona haksızlık etmiş olurum. Marais ve çevresi sokak sanatçılarının, entresan
yeteneklerin boy gösterdiği ve gününüzü renklendirecek sahnelerin yer aldıgı da
bir bölgedir. Her eve dönüs yolunda Seine Nehri’nin
üzerinden geçerken sokak şarkıcılarının önünde durup günümü güzel bitirmeyi
severim. Şehrin hızına kendimi hiç kaptırmadan 10 dakika boyunca bu güzel ritme
kulak veririm. Sizde öyle yapın Paris’i sonuna kadar değerlendirin. Çünkü buna
imkanınız olucak.
*Rue du Rosier « Marais »
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder