5 Ocak 2014 Pazar

Bonjour *2014*


Paris’te yaşamaya başlamadan önce, yılın en sevdiğim zamanı, yılbaşı günüydü . Bir heyecanla  evler süslenir, iş yerleri tatil olur, yemekler hazırlanır herkes biraraya gelir bir çosku, bir heycan derken  bir gün süren bu mutluluk aynı hızla bitiverir! Ya oldumu şimdi bu, daha yeni ısınmıştık, ne güzel eğleniyorduk ne çabuk bitti! Ama şimdi şartlar değişti tabii, Paris’te Noel sebebiyle tüm Aralık ayı aynı heyecan ve çoşkuyla geçiyor. Artık yılın en sevdiğim zamanı, komple Aralık ayı! Doya doya yeni yıl coşkusunu yaşıyorum. Bütün şehir ışıklandırmalarla süslü, herkesde bir alışveriş heyecanı ki  “bu işin en sevdiğim kısmı” ve uzun bir Noel tatili.
Benim için, Paris’te bu Aralık ayı da  yine aynı mutlulukla geçti, sadece benim için değil tabi hem parisliler, hem turistler, en çokta çocuklar hepimiz çok eğlendik, el ele tutuşup şarkılar söyledik, dünya barışı için mumlar yaktık falan filan tamam tamam o kadar da değil J  Bakalım Aralık ayında Paris’te neler oldu…



Önüm, arkam, sağım,solum heryer Noel ağaçlarıyla çevrilmişti. Sokağa çıkıyorum onlar, evlere giriyorum onlar ama benim gönlümü Galeri Lafayette’in muazzam tavanının altında bulunan  bu ağaç fethetti!  Galeri Lafeyette bu yılı da her yıl olduğu gibi Noel ve vitrin süslemeleriyle açık ara farkla önde bitirdi. At yarışı anlatır gibi oldu ama bir nedeni var; yılbaşı süslemeleri ve vitrinler bu dönemde kıyafetlerin bile önüne geçer, alışveriş merkezleri birbiriyle yarışırcasına vitrinlerini dekore ederler ama kim Lafayette’in bu muhteşem iç mimarisiyle yarışabilirki? Parfüm kokuları eşliğinde, bu şık tavanın altındaki alışveriş keyfi tabiki rekabet kabul etmiyor.


Lafayette’in vitrinleri ise, yine çocukların gözbebegi oldu. Hersene Noel sebebiyle hareketli kukla vitrinleri hazırlarlar ve çocuklar vitrinlere o minik elleriyle yapışırlar. Bende bir iki çocuğu “nazikçe” iteledikten sonra bir kaç görüntü almayı başarabildim.  Geçtiğimiz senelerde kukla vitrinlerinin çocuklar tarafından çok sevilmesi üzerine, sergilemede kullanılan kuklalar daha da geliştirilerek modernize edilmişti. Kuklaların ipleri kaldırılıp daha teknolojik bir şekilde gösterime sunulmuştu ama çok enteresan bişey oldu ve çocuklar yeni, teknolojik ve son derece gerçekçi duran bu vitrinleri hiç sevmediler. O yüzden kuklaların ipleri geri döndü ve vitrinler eski, nostaljik tarzına büründü, şimdi çocuklar çok mutlu! (çocuk milletini anlamak mümkün değil)



Ve sırada  şehrin dört bir tarafına kurulan Noel standları ve buz pateni pistleri var. O la la la işte Noel ruhu! Paris’in gece hayatının ülkemize oranla baya cansız olduğunu düşünürsek, neden bu ayı bu kadar sevdiğimi anlarsınız. Geceler ışıl ışıl, Eyfel Kulesi’nin üstüne yüklenen geceyi aydınlatma sorumluluğu bile biraz hafifledi, artık görev dağılımı var, tüm yük sende değil sevgili Eyfel biraz tatili sende hakkettin doğrusu.
Peki neler mi var bu ışıltılı standlarda ?


‘Fransız usulü herşey’ diye cevaplandırmak istiyorum. Peynirler, makaronlar, sıcak şarap, Noel için hediyelik eşyalar… vs. Benim favorim, çikolatalı kreplerdi çok yedim beni tüm sene idare edecek kadar reservim var şuan.
Champs Elysees’ de ise  Noel ayı tam kendine has, sade süslemeleri ve aydınlatmalarıyla bir başka şık geçti.



Alanının daha uzun olmasından ötürü stand sayısı diğer bölgelere göre çok daha fazlaydı. Tüm cadde sağlı sollu Noel standlarıyla cıvıl cıvıldı. Concorde meydanının meşhur dönme dolabı da “La Grande Roué” müşterilerini bu ay baya memnun etti, yukardan manzara eminim harikaydı. Ben bu sene binmedim, geçen sene kabin kapısının arasına sıkışınca bu sene “hafif” bir korku geldi. O yüzden bu görüntüyü aşağıdan, arabaların yanı,  trafiğin tam  ortasından çektim. Daha az tehlikeli olur diye düşündüm yanılmış da olabilirim tabii  ama merak etmeyin hala tek parçayım önümüzdeki aylarda da yazmaya devam edebilicem!


Tıpkı Noel ağaçları gibi buz pateni pistleride rekabet halindeydi. Ben seçimimi yaptım her sene Hotel de Ville’in (Paris Belediye Binası) önünde kurulan pisti beğenirdim hatta cesaret eder kayardım bile fakat aralarında o kadar güzel kayanlar varki beş dakika sonra derin bir morel bozukluğu içerisinde çocuk bölümüne geçer rekabet olasılığımı düşürmeye  çalışırdım. Rakibim çocuklar olunca şansım biraz daha yükseliyor haliyle. Ama bu sene kararımı değiştirdim ve birinciliği Hotel de Ville’in elinden aldım!  Şimdi bu senenin en iyi buz pistini açıklıyorum hazırmısınız ? Ta taaa…


Champs Elysees’de kurulan buz pistini seçtim! Kutup ayıları ve penguenler eşliğinde ağaçların arasında paten keyfi.  Çocuklar için Hotel de Ville’e nazaran daha samimi bir ambiyansı vardı. Sonuçta Noel en çok çocukları sevindiriyor, bu onların dünyası bir de benim!
Paris’te güzel bir yıl daha geçti, kendime yıl sonları, acaba bu güzel şehre olan hayranlığım azalıyormu diye sene sonu yoklaması yapıyorum ama hayır hiç azalmıyor aksine yeni yerler keşfettikçe heyecanım artıyor.
Genel olarak Aralık ayını değerlendirecek olursam çok renkli geçti diyebilirim ama herzamanki gibi Noel’i en iyi değerlendirenler çocuklar oldu. O yüzdendir ki çocuklu aileler için, yeni yılda Paris tatili mantıklı bir seçimdir. Bu her iki taraf açısından memnuniyet verici olur çünkü, bilirsiniz ki çocuğunuzla yaptığınız bir atlı karınca turunda kafanızı çevirip baktığınızda muhteşem görkemiyle Eyfel tam karşınızda olacaktır!
 Hepinize iyi seneler diliyorum. Umarım bu sene yolunuz Paris’e düşer.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder